Kayıtlar

Ekim, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şiir-1

Resim
Eğer bizim oğlanlar döğüşmüyorsa Savaş yalnızca tantanadır Nazlı kızlar gibi uzak şimdi O kutlu geçmiş seneleri Yolumuz bir Frenge Birde virane Tahranadır Asker yolu gözleyen ananın Yazması ekseri kapkaradır Biri mavi çini görüntüsü Biri dağda kuş ötüntüsü Hem Hakkari hem Semerkant Yüreğimde ikisi de yanyanadır Bin engel bize karşın Kırk yıllık dost gibi kolkoladır Masamız cephelerimiz Sakiler erenlerimiz Senin yolundan dönen ise Zampara oğlu zamparadır   (CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN)

Bisiklet (O da nesi?)

Resim
  Hiç beş seneden fazla kullandığınız telefonunuza dokundunuz mu? Bazı zamanlar gereksiz ısınıyor değil mi? Sanki patlayacak gibi oluyor hatta. İşte üzerinde yaşadığımız dünyamızda son yıllarda başına gelen şey tam da bu. Fazla ısınıyor. O kadar çok ısınıyor ki konunun uzmanları yaz mevsimlerinin eylülle beraber dört ay gibi bir sürede sayılmasını istedi . Bu ısınmanın birkaç sebebi var. Bu sebeplerden hepsi temelinde kontrolsüz artan insan nüfusunu bulunduruyor. Sadece son yüz senede nüfusumuz tam altı kat arttı. Buna oranla tüketim talebini karşılamak için kurulmuş sanayi alanları, otomobiller, kimyasallar ve doğayı delik deşik eden madenlerde artış gösterdi. Böyle giderse ve biz yerleşecek alternatif gezenler de bulamazsak dünyamız patlamasa da türümüzü çok yakın gelecekte def edecek. Tıpkı bizim def ettiğimiz yüzbinlerce tür gibi. Hemen karamsar olmaya gerek yok. Bazı çözüm yolları var ve başvurmak için hiç de geç değil. Plastik yerine geri dönüştürülebilir cam ve kağıtla...

Yıldırım Baba (Küçürek Öykü)

Resim
Çocuk, mavi gözlerini ihtiyara doğrultup ‘’Dede, bu adama neden böyle garip bir isim vermişler?’’ diye sordu . Yaşlı adam fatihasını bitirip çatlamış avuç içlerini suratına sürdü ve ‘’Yıldırım baba padişahın askerlerinden, köpeklerden ve yıldırımdan korkarmış evladım. Bir gün çarşıda denk geldiği askerlerden hiç sebep yokken kaçmaya başlamış. Girdiği bir sokakta iki iri köpek görünce şehrin dışındaki ormanlığa kadar gitmiş. Bir çam ağacının altında beklerken üzerine düşen yıldırımla oracıkta ölmüş. Başlayan her fırtınada kasabaya inen ilk yıldırım onun mezar taşına düşer. İşte evladım korkuları onu canından eden adam yine korkuları sayesinde kasabamızın efsanesi oluvermiş’’ dedi.