Asırlık Kale (Küçürek Öykü)


    Kocaman gözlerimde ışıldayan bir kaledir o. Her gece arabamı park eder ve önünde biramı yudumlardım. Birkaç kez bekçilerin küfürlü ‘git’lerine maruz kalsam da bu kalenin bekaretine hiçbir zarar vermedim. Aksine, kırmızı boyalarıyla onu kana bulamak isteyen üç genci, surlarına işemek için gelmiş iki sarhoşu ve dışkısını kale girişine bırakmış olan bir köpeği taşlar ve bıçaklarla öldürdüm. Evet! Birkaç candan tasarrufa gitsem de asırlık kalemiz hala ilk günkü gibi ayakta. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Maskeler Bizi Öldürüyor (Cahil-i Cühela 2.Bölüm)

Masayı Dinleyin (Küçürek Öykü)

En Ağır Hakaretler Kendime (Cahil-i Cühela 1.bölüm)